Gözaltı Işık Dolgusu
Gözlerimizin içinde bulunduğu kemik yapıların yanı...
Kulakların kafadan dışarı doğru olması gerekenden daha dik şekilde uzanmaları ve özellikle karşıdan ya da arkadan bakışta belirgin olarak görülmeleri “kepçe kulak deformitesi” olarak adlandırılmaktadır. Toplumda farklı derece ve farklı tiplerde olmak üzere yaklaşık %5 oranında görülen bu durum tek ya da her iki kulakta birden izlenebilmekte ve herhangi bir sağlık sorununa neden olmamasına karşın önemli psikolojik sıkıntılara yol açabilmektedir.
Erken yeni doğan dönemi dışında tedavisi cerrahi gerektiren kepçe kulak deformitesinin düzeltilmesi amacı ile yapılan ameliyatlar “otoplasti” olarak adlandırılırlar.
İçindekiler
Doğumdan itibaren hızla büyüyen kulak kepçesi ilk yıl içinde %70-90 erişkin boyuna ulaşırken gelişimini yaklaşık 10 yaşlarında tamamlar. Kulak kepçesi, üzerinde çeşitli kıvrımlar bulunan “auriküler kıkırdak” ve bu kıkırdağı kaplayan ciltten oluşmaktadır. Kulak kepçesinin alt ucundaki kulak memesinde ise kıkırdak bulunmamakta bu bölüm cilt ve cilt altı yağ dokusundan oluşmaktadır. Kulak kepçesinin görevi ortamdaki ses dalgalarını toplayarak dış kulak yoluna yönlendirmektir.
Erişkin ölçülerinde normal kulak kepçesinin boyu 5,5-6,5 cm eni ise 3,5-4 cm dir. Yandan bakışta kulak kepçesinin üst ucu alt ucuna göre arkaya doğru 15-30 derece arasında açı ile dönük dururken yukarıdan bakışta kulak kepçesi ile kafa kemikleri arasında 20-25 derece açılanma vardır. Bu açılanma sonucunda kulak kepçesinin heliks adı verilen dış kıvrımı ile kulak arkasındaki mastoid adı verilen bölge arasında kulağın üst kısmında 10-12 mm, orta kısımda 16-18 mm ve alt kısmında 20-22 mm mesafe oluşmaktadır. Bu anatomik ölçüler özellikle her iki kulağında da deformite olan hastalarda ameliyatın doğal bir görünüm sağlayacak şekilde yapılmasında yol gösterici olmaktadır.
Kepçe kulak deformitesinin oluşmasına neden olan iki farklı problem vardır. Bunlar kulak kepçesi içerisindeki “antiheliks” adı verilen kıvrımının tam oluşmaması ve kulak kepçesi iç kısmındaki kavum konka bölümünü oluşturan “konkal kıkırdağın” fazla gelişmesidir. Bu iki durum tek başına ya da birlikte bulunarak kepçe kulak görünümüne neden olabilir.
Kepçe kulak ameliyatında başarılı sonuç alabilmek için ameliyat öncesinde detaylı bir değerlendirme yapılarak problemin nedeninin tam olarak anlaşılması ve cerrahi işlemlerin mevcut problemlerin hepsini düzeltecek şekilde uygulanması gereklidir.
Kulak kepçesinin gelişiminin tamamlanması 10 yaşı bulmakla beraber 4-5 yaşlarında büyük ölçüde tamamlanmaktadır.
Kepçe kulak ameliyatının hayatın herhangi bir dönemlinde yapılmasında sakınca bulunmamaktadır ancak bu problem özellikle çocuklarda okul çağlarında çevresel faktörlere bağlı olarak psikolojik problemlere yol açabildiğinden otoplasti ameliyatları da sıklıkla okul dönemindeki çocuklarda uygulanmaktadır.
Kulak kepçesine yenidoğan döneminde ilk altı hafta boyunca bandaj ve veya kalıplarla şekil verilebilmektedir. Bu nedenle doğumda kepçe kulak veya kulak kepçesinin katlanması gibi bazı diğer görsel problemler saptandığında bantlama uygulaması önerilmektedir. Erken dönemde başarı şansı olan bu yöntemin altı haftadan sonra başarı şansı oldukça az olmaktadır.
Tek ya da çift taraflı olarak yapılan otoplasti ameliyatları için küçük çocuklarda her zaman genel anestezi tercih edilmekte büyük çocuklarda ve erişkinlerde ameliyat lokal anestezi ya da sakinleştirici ilaçlar kullanılarak (sedasyon) yapılabilmektedir.
Otoplasti ameliyatı için tanımlanmış çok sayıda farklı teknik ve yaklaşım mevcuttur. Bunların bir kısmı kıkırdaklara dikişler kullanılarak şekil vermek bir kısmı kıkırdaklar üzerinde şekil almalarını kolaylaştıracak zayıflatmalar yapmak bir kısmı da kıkırdakları kısman çıkartmak şeklinde uygulanmaktadır.
Özellikle kıkırdakların daha yumuşak olduğu erken yaşlarda kulak kepçesine dikişlerle şekil vermek daha çok tercih edilirken daha ileri yaşlarda diğer tekniklerin kullanılması gerekebilmektedir. Problemin konkal kıkırdağın ileri derecede gelişmesinden kaynaklandığı durumlarda ise genellikle bir miktar kıkırdak çıkartılması gerekmektedir.
Ameliyat sonrasında ciddi ağrı şikayeti olmamakta, gerektiği durumlarda genellikle basit ağrı kesici ilaçlar yeteri olmaktadır.
Ameliyat sonunda işlem yapılan kulaklar üzerine uygulanan bandaj ilk hafta içinde ihtiyaca göre birkaç kez değiştirilmekte takiben çıkartılmaktadır. Ameliyat sırasında alınması gereken dikişler kullanıldıysa bunlar da birinci haftada yapılan kontrolde alınmaktadır.
Hastaların ilk iki hafta sürekli takiben ilk bir ay boyunca yatarken kulakları uygun pozisyonda tutacak şekilde bandaj ya da kafa bandı kullanılması önerilmektedir.
Ameliyat sonrası doku iyileşmesi genellikle iki ayda tamamlanmasına karşın özellikle kulağa dikişlerle şekil verilen ameliyatlarda kulak kepçesinin altı ay boyunca çekiştirme şeklindeki travmadan korunması gerekmektedir.
Otoplasti ameliyatı genel olarak düşük riskli ameliyat grubundadır. Ameliyat sonrasında kısa döenmde görülebilecek en sık problemler ameliyat sahasında kan toplanması (hematom oluşumu) ve enfeksiyondur. Her iki problem de uygun tedavilerle ilave sorun olmadan çözümlenebilmektedir.
Orta-uzun dönemde görülebilecek problemler ise kulaklarda asimetri oluşması ya da kepçe kulak görünümünün zamanla tekrar oluşmasıdır. Detaylı ameliyat öncesi değerlendirme ve uygun cerrahi tekniklerle nispeten az karşılaşılan bu problemin çözümü için ise genellikle tekrar cerrahi uygulanması gerekmektedir.
Ultherapy – Ameliyatsız Yüz ve Boyun Germe
Göz Kapağı Estetiği – Blefaroplasti