Sinüzit Ameliyatı

Üst solunum yollarında sıklıkla görülen problemlerden biri olan sinüzit; insanların günlük yaşam kalitelerini önemli derecede düşürmektedir. Sinüslerin iltihaplanması olarak tanımlanan sinüzit problemi nedeni ile birçok hastada tedavi için sinüzit ameliyatına başvurulmaktadır.  

Sinüsler; kafa kemikleri içinde bulunan hava boşlukları olarak tanımlanmaktadır. Burun gerisinde, göz çevresinde ve alın bölgesinde bulunan sinüslerin iç yüzeyi; burun iç yüzeyinde de olduğu gibi mukoza tabakası ile kaplıdır. Sinüsleri döşeyen mukozanın ürettiği mukusun buruna transfer edilmesini önleyen durumlar sinüzit problemini açığa çıkarmaktadır. 

Sinüzit Tanımı

Sinüzit problemi günlük yaşamı önemli derecede etkileyen yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır. Yapılan araştırmalar sonucunda toplumda yaklaşık her sekiz kişiden birisinin sinüzit problemi yaşadığı tespit edilmiştir. Neden olduğu şikayetler ve bu şikayetlerin şiddeti kişiden kişiye değişebilmekle birlikte sinüzit probleminin başlıca bulguları aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;

  • Baş ağrısı
  • Burunda tıkanıklık
  • Burunda akıntı 
  • Geniz akıntısı
  • Koku ve tat duyusunda azalma
  • Göz çevresinde ağrı ve göz yaşarması
  • Boğazda ağrı ve kötü ağız kokusu
  • Yüksek ateş 
  • Halsizlik ve yorgunluk 

Sinüzit problemi her yaştan insanda görülebilmektedir. Özellikle kış aylarında soğuk havanın da etkisi ile sinüzit probleminde artış gözlemlenmektedir. Sinüzite bağlı şikayetlerin 3 aydan uzun sürmesi halinde problem kronik sinüzit olarak tanımlanmakta ve bu durumda tedavide sinüzit ameliyatı seçeneği de gündeme gelebilmektedir.

Sinüzit probleminin tedavisi cerrahi ve cerrahi dışı olmak üzere iki şekilde uygulanabilmektedir. Cerrahi dışı yöntemlerin fayda sağlamadığı ve yaşanılan şikayetlerin giderilemediği durumlarda cerrahi yöntemlere başvurulmaktadır. Özellikle sinüslerin havalanma kanallarının tıkalı olduğu durumlarda sinüzit ameliyatı gerçekleştirilmektedir. 

Sinüzit Tedavisinde Cerrahi Yöntem

Uygarlık tarihi boyunca hastalıkların tanı ve tedavisinde uygulanan yöntemler dönemin imkanlarına bağlı bir şekilde gelişmiş ve dönüşmüştür. Günümüzde modern tıbbi teknolojinin gelişmesi ve bilimsel çalışmaların çok daha kapsamlı bir şekilde gerçekleştirilmesi ile sinüzit probleminin cerrahi tedavisinde uygulanan yöntemler de değişiklikler olmuştur. 

Günümüzde sinüzit ameliyatında sıklıkla endoskopik sinüs cerrahisi yöntemine başvurulmaktadır. Sinüzit ameliyatında tedavi planlaması ve hedeflenen süreç aşağıdaki gibidir;

  • Sinüslerdeki doğumsal ya da edinilmiş anatomik bozuklukların tedavisi
  • Sinüs havalanma ve boşalma kanallarında tıkanıklığa neden olan problemlerin giderilmesi
  • Sinüslerin buruna bağlanan kanalların genişletilerek sinüslere hava giriş çıkışının  sağlanması
  • Alerji problemlerinin önüne geçilmesi (alerjik rinit)

Alerjik Rinit ve Sinüzit Arasındaki Farklar

Üst solunum yollarında yaşanan alerjik rinit ve sinüzit problemlerinin neden olduğu şikayetlerin birbiri ile yakın olması sebebi ile çoğunlukla karıştırılan hastalıklardır. Alerjik rinit problemi alerjik reaksiyonlar sonucunda burun iç yüzeyindeki mukozal yapının şişmesi ve burun tıkanıklığı gibi semptomlara neden olması olarak tanımlanmaktadır. Sinüzit ise burun boşluğu etrafındaki kemiklerin içinde yer alan hava boşluklarını kaplayan mukozanın iltihaplanması olarak tanımlanmaktadır. Hastaların burun tıkanıklığı, baş ağrısı ya da geniz akıntısı gibi şikayetlerle doktora başvurması durumunda kesin tanı endoskopik muayene ve gerekirse çeşitli görüntüleme teknikleri kullanılarak konulmaktadır. 

Endoskopik Sinüs Cerrahisi 

Günümüzde endoskopik sinüs cerrahisi; sinüzit probleminin yanı sıra sinüslerde oluşan tümörlerin çıkartılması, ön kafa tabanında kemik yaralanmalarının tedavisi ve göz çukuru hasarlarının tedavisinde de uygulanan bir yöntemdir. Tüm dünyada oldukça sık başvurulan bu yöntemde uygulamayı gerçekleştirecek olan doktorun tecrübesi ve teknik becerisi büyük önem taşımaktadır. 

Sinüzit probleminin endoskopik sinüs cerrahisi ile tedavisinde ameliyat planlaması oldukça ayrıntılı bir şekilde yapılmaktadır. Bu süreçte ameliyatın uygun şekilde gerçekleştirilmesi kadar ameliyat sonrasında yapılması gereken takip ve bakım da iyileşme sürecini büyük ölçüde etkilemektedir. Endoskopik sinüs cerrahisi ile tedavi olacak hastaların dikkat etmesi gereken noktalar şu şekildedir;

  • Öncelikle ameliyatın endoskopik sinüs cerrahisi konusunda tecrübeli bir doktor tarafından gerçekleştirilmesi çok önemlidir.
  • Sinüs ameliyatlarının sıklıkla genel anestezi altında yapılması nedeni ile ameliyat öncesinde doktorun önerdiği süre boyunca açlık ve susuzluk gerekmektedir. 
  • Ameliyat sırasında oluşacak yaraların kısa sürede iyileşmesi adına tütün ürünlerinin tüketimine son verilmelidir.
  • Doktorun ameliyat sonrasında kullanılacak ilaçlar ve dikkat edilmesi gereken konular hakkındaki  önerilerine eksiksiz bir şekilde uyulmalıdır. 

Endoskopik sinüs cerrahisinin anatomisi oldukça karmaşık olan bir bölgede uygulanması sebebi ile bu ameliyat bir takım risk faktörlerini barındırmaktadır. Bölgedeki damarların zedelenmesine bağlı ciddi kanama, göz çukuru içi kanaması, şah damarının yırtılması, göz çukurunda apse oluşumu ya da göz sinirlerinin hasarı gibi komplikasyonların önüne geçilebilmesi için alanında uzman bir cerrahın tercih edilmesi ve ameliyat sonrasında doktorunuzun önerilerinin dışına çıkılmaması gerekmektedir. 

Endoskopik Sinüs Cerrahisi Sonrası

Sinüzit ameliyatında son yıllarda en sık başvurulan yöntem fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisidir. Genel anestezi altında uygulanan bu yöntem hastanın oldukça kısa sürede iyileşerek günlük yaşamına dönmesini sağlamaktadır. Endoskopik sinüs cerrahisi sonrasında dikkat edilmesi gereken noktalar şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • Yaklaşık bir hafta boyunca istirahat edilmelidir. 
  • Uygulama alanı her türlü travmadan korunmalıdır.
  • İyileşme sürecinde çok sert bir şekilde burun temizliği yapılmamalıdır. 
  • Ameliyat sonrası ilk birkaç gün yüksek yastık tercih edilmelidir.
  • Tütün ürünlerinin kullanılmamasına özel gösterilmelidir. 
  • Ameliyat sonrasında ağrı olabilmektedir; ağrı kontrolü doktorun önerdiği ilaçlar ile sağlanmalıdır. 
  • Ameliyat sonrası birkaç gün kanlı geniz akıntısı yaşanması normal karşılanmaktadır. 
  • Ameliyat sonrası birkaç gün burun iç yüzeyinin kabuk bağlaması nedeni ile burun tıkanıklığı problemi yaşanabilmektedir. Bu şikayet uygulama alanının iyileşmesi ile ortadan kalkacaktır. 
  • Endoskopik sinüs cerrahisi uygulaması sonrasında ilk 2 ila 3 hafta deniz ve havuza girilmemesi önerilmektedir. Açık yaraların enfeksiyona karşı azami derecede korunması gerekmektedir. 

Sinüzit probleminin koruyucu tedavilerinin ameliyat öncesinde olduğu gibi ameliyat sonrasında da uygulanması gerektiği unutulmamalıdır. 

Bunlar da İlginizi Çekebilir

burun-ve-yuz-estetiginde-uc-boyutlu-goruntuleme

Burun ve Yüz Estetiğinde Üç Boyutlu Görüntüleme

Günümüzde hızla gelişen tıbbi teknolojiler ile ameliyat öncesinde mevcut problemler hassas şekilde değerlendirilmekte aynı zamanda burun ve yüz bölgesine yapılacak müdahalelerin ol

yuz-genclestirme

Yüz Gençleştirme

Zamanın yüz ve boyun cildinde oluşturduğu en önemli etkiler cilt ve cilt altı dokulardaki kolajenin azalmasına bağlı gevşeme ve sarkmalar, mimik kaslarının hareketine bağlı üzerlerindeki ciltte oluşan