Tükürük Bezi Taşı Nedir?
Tükürük bezlerinin dokusu içerisinde ya da salgı k...
Tükürük bezinde taş tanısı konulan hastalarda bezde şişme ile beraber aktif enfeksiyona bağlı ağrı, ateş, ağız içine iltihaplı akıntı, tükürük bezi üzerinde ciltte kızarıklık, hassasiyet gibi şikayetlerin bulunması durumunda öncelikle uygun antibiyotik, ağrı kesici, ödem azaltıcı ilaç tedavileri ile beraber bol sıvı alımı ve masaj uygulamaları ile akut enfeksiyonun tedavisi yapılmalıdır.
Aktif enfeksiyon bulguları geçtikten sonra ultrasonografi ile taşın boyutları, sayısı ve yerleşim yeri ile beraber tükürük bezinin ve tükürük kanallarının durumu değerlendirilmelidir.
Birkaç milimetre çapında, düzgün yüzeyli ve tükürük bezinin kanalı içerisinde yer alan taşlar herhangi bir girişimsel müdahaleye gerek olmadan bol sıvı alımı ve taşın bulunduğu tükürük bezi üzerinden kanal yönünde yapılan masaj uygulamaları ile kendiliğinden atılabilirler.
Ultrasonografi sonucuna göre taşların sialendoskopi ile çıkartılmaya uygun olduğunun tespit edilmesi durumunda endoskopik işlem öncesinde bilgisayarlı tomografi ile taşların yerleşimi, boyutları ve sayısının detaylı olarak değerlendirilmesi faydalı olmaktadır. Tükürük bezi kanallarına röntgen filmlerinde görünen maddeler (kontrast) verilerek yapılan ve taşların tanısında en önemli yöntem olarak kabul edilen sialografi işlemi uygulama zorlukları, alerji riskleri ve enfeksiyon olan durumlarda kullanılamamaları nedeni ile özellikle bilgisayarlı tomografi ve sialendoskopik değerlendirmenin yaygınlaşmasından sonra daha az sıklıkla yapılmaktadır.
Tükürük bezi taşları için ilaçla tedavi mümkün olmayıp taşların girişimsel cerrahi yöntemlerle çıkartılması gereklidir.
Günümüzde 3-4 mm den küçük taşlar için en güncel ve etkili tedavi seçeneği sialendoskopi olmakla beraber daha büyük boyutlu taşlar için ses dalgaları, basınçlı hava veren cihazlar ya da Lazer yardımı ile kırma işlemi ve takiben gerekli olan durumlarda sialendoskopi yapılabilmektedir.
Büyük ve tükürük kanalında olmayıp tükürük bezi içinde yer alan taşlar için farklı cerrahi teknikler uygulanabilmektedir. Bu tür taşlarda çene altı tükürük bezine ağız içinden yapılan kesiler ile ulaşılabilirken, kulak önü tükürük bezi (Parotis) içerisindeki taşlara tükürük bezi üzerindeki cilt kaldırıldıktan sonra kanaldaki endoskopun ışığı klavuzluğunda tükürük bezine kesi yapılarak ulaşılabilmektedir. Bu yöntemlerle çıkartılamayan taşlar için klasik tedavi yöntemi olan tükürük bezinin tamamen çıkartılması tercih edilmektedir.
Sialendoskopi yöntemi ile beraber büyük taşların kırılarak küçültülmesini sağlayan teknolojilerin uygulamaya girmesi sonucunda günümüzde taş hastalarında tükürük bezinin cerrahi olarak çıkartılması şeklindeki tedavi yaklaşımı oldukça azalmıştır.
Taşların çıkartılması sonrasında tekrar oluşma riskini azaltmak amacı ile çeşitli tedaviler önerilmektedir.
Bunlar;