Yüz Gençleştirme

Zamanın yüz ve boyun cildinde oluşturduğu en önemli etkiler cilt ve cilt altı dokulardaki kolajenin azalmasına bağlı gevşeme ve sarkmalar, mimik kaslarının hareketine bağlı üzerlerindeki ciltte oluşan ve zamanla derinleşen çizgiler ve cilt altı yağ dokuları ve yumuşak dokularda yer çekimine bağlı oluşan değişikliklerle ortaya çıkan sarkmalardır.

Yüz Gençleştirme (Rejuvenasyon) Uygulamaları Nelerdir?

Yüz cildinde yıllar içinde oluşan problemler için içerik ve oluş mekanizmalarına göre değişen farklı tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Bu yöntemler tek başlarına ya da ihtiyaca göre farklı şekillerde bir arada uygulanabilmektedir.

Cilt ve cilt altı dokulardaki yaşlanma etkilerini geri çevirmeye yönelik olarak yapılan çok sayıda uygulama ve teknoloji olmakla beraber bu uygulamalardan bir kısmı ile kişiye göre değişken ve bazı durumlarda belli belirsiz olabilen sonuçlar alınmakta bir kısmında ise her uygulamada gözle görülür sonuçlar elde etmek mümkün olmaktadır. Yüz gençleştirme yöntemleri içinde en belirgin sonuçlar elde edilebilen uygulamalar;

• Botulinum Toksin enjeksiyonları

• Dolgu enjeksiyonları

  • Yüze uygulanan dolgu enjeksiyonları

  • Göz altı ışık dolgusu

  • Burun dolgusu

• İple askı uygulamalarıdır

Botulinum Toksin Enjeksiyonları

Yüzümüzdeki mimik kaslarının kasılmaları sonucunda üzerlerindeki ciltte oluşan kıvrım ve kırışıklıklar “dinamik çizgiler” olarak adlandırılmaktadır. Erken dönemlerde sadece mimik hareketleri sırasında görünen dinamik çizgiler yıllar içinde derinleşerek istirahat halinde de görünür olan statik çizgilere dönüşmektedir.

Mimik kaslarına yapılan Botulinum Toksin enjeksiyonları kasların hareketini geçici olarak engelleyerek üzerlerindeki ciltte kırışıklık oluşmasını önlemekte böylece daha genç, sakin ve dinlenmiş bir ifade elde edilirken aynı zamanda görünür durumdaki çizgiler azalmakta ve derinleşmeleri önlenmektedir.

Botulinum Toksin uygulaması en sık olarak alın, kaşlar arası ve göz kenarlarındaki dinamik çizgiler için yapılmakta, 10-15 dakika kadar süren uygulama sonrasında istenen etki 3-7 gün içerisinde tam olarak ortaya çıkmaktadır. Botulinum Toksin uygulamasının etkisi 4-5 ay devam etmekte olup tekrarlayan uygulamalarla etki süresi 6 aya kadar uzayabilmektedir.

Dolgu Enjeksiyonları

Cildin elastikiyetini sağlayan kolajenin yapısında bulunan hyalüronik asidin yaşla beraber azalması ciltte incelme, kuruma ve elastikiyet kaybına neden olmakta aynı zamanda mimik kaslarının hareketi ile önceleri sadece hareket sırasında belirginleşen çizgiler zamanla istirahatte de görünür olan “statik çizgilere” dönüşmekte ve giderek derinleşmektedir.

Yüze enjekte edilen farklı dolgu materyalleri içinde en fazla tercih edilen hyalüronik asit ile cilt ve cilt altı dokularda zaman içinde oluşan hyalüronik asit kaybı yerine konularak hem yüzeyel ve derin kırışıklıkların tedavisi yapılmakta hem de hyalüronik asidin su tutucu özelliği sayesinde cilt nemlenerek daha dolgun ve genç bir görünüme kavuşmaktadır.

Hyalüronik asit uygulamaları ile canlı ve pürüzsüz bir cilt elde etmenin yanı sıra özellikle elmacık kemikleri ve çene bölgelerinde yüz hatlarını daha fazla belirginleştirmek, kaşlar arasındaki, burun ve ağız kenarındaki derin çizgileri yok etmek, dudaklara dolgunluk kazandırmak ve göz altlarında oluşan ve koyu gölgelenmelere neden olan hacim kayıplarını yerine koymak mümkün olabilmektedir.

Hyalüronik asit enjeksiyonlarını takiben istenilen etki hemen oluşmakta ve kullanılan dolgunun içeriği ve uygulama bölgesine göre genel olarak 6-12 ay arasında kalıcılığını korumaktadır.

Günümüzde yeni teknikler kullanılarak üretilen bazı hyalüronik asit içerikli dolguların kalıcılık süresi uygulama bölgesine bağlı olarak 18-24 aya kadar uzayabilmektedir.

Göz Altı Işık Dolgusu: Gözlerimizin içinde olduğu kemik yapıların yanı sıra gözleri çevreleyen yağ dokularında ve bu dokulara destek olan zarlarda zaman içinde oluşan değişikliler göz altı bölgesinde koyu gölgelenmelere, çukurlaşmalara ya da torbalanmalara neden olmaktadır.

Belirgin torbalanmaların etkili tedavisi sadece cerrahi olarak yapılabilmekte iken koyu gölgelenmeler ve çukurlaşmalar özel göz altı ışık dolgusu ile başarı ile tedavi edilebilmektedir.

Oldukça hassas bir bölge olan göz altı bölgesinde kullanılan dolgular ve uygulama teknikleri yüzün diğer bölgelerine göre değişiklik göstermektedir.

Burun Dolgusu: Burun estetik ameliyatları günümüzde en fazla sayıda uygulana estetik amaçlı cerrahi müdahaleler arasındadır. Burundaki çok belirgin estetik problemleri gidermek için genellikle cerrahi dışında bir seçenek bulunmamakla beraber fazla belirgin olmayan burun kemerleri, burun kökündeki çukurluklar, hafif burun ucu düşüklükleri ve özellikle daha önce yapılmış burun estetik ameliyatları sonrasında oluşan bazı düzensizliklerin giderilmesinde hyalüronik asit içerikli dolgu enjeksiyonları cerrahi müdahalelere alternatif olabilmektedir. Burun anatomisinin çok sayıda kan damarı içermesi nedeni ile son derece dikkat gerektiren bir işlem olan burun dolgusu ile uygun teknikler ve dolgu materyalleri kullanılmak kaydı ile beş-on dakika gibi çok kısa sürede çok iyi sonuçlar alınabilmektedir. Burnun genel olarak hareketsiz bir bölge olması nedeni ile yapılan dolguların kalıcılık süresi yüzün diğer bölgelerindeki uygulamalara göre daha uzun olmaktadır.

İple Askı Uygulamaları

Günümüzde yüz gençleştirmek amacı ile uygulanmakta olan çok sayıda farklı ip türü mevcut olup bunlardan bir kısmı erimeyen (kalıcı) bir kısmı zamanla kısmen eriyen bir kısmı ise zamanla tamamen eriyen yapıdadır. Kalıcı iplerin daha uzun etki süresi avantajı olmasına karşın özellikle ince ciltlerde zaman içinde görünür hale gelme dezavantajı vardır. Eriyen ipler ise daha kısa etki süreleri olmasına karşın uygulama bölgesindeki dokularda kolajen üretimini uyararak cildin gençleşmesine ilave katkıda bulunmaktadır.

Askı ipleri cilt içinde bir yere sabitlenmeden serbest olarak ya da bir uçları sabit ve dayanıklı dokulara tespit edilerek uygulanabilmektedir. Sabitlenen iplerin askı (lifting) etkisi ve elde edilen sonucun kalıcılığı serbest iplere göre daha fazla olmakla beraber tespit işlemi küçük te olsa invaziv bir müdahale gerektirmektedir.

İp askı yöntemi yüz ve boyunda hacim artışı, ciltte sıkılaşma, gıdı sıkılaştırma, kaş kaldırma ve şekillendirme, burun kaldırma gibi pek çok farklı amaçla kullanılabilmektedir.

Askı ipleri sadece işlem yapılacak bölgeye uygulanan lokal anesteziyi takiben yerleştirilebilmekte, İşlem süresi uygulama yapılacak bölgelere bağlı olarak 15-45 dakika kadar sürmektedir. Askı ipleri ile sağlanan etkiler iki yıla kadar kalıcı olmakla beraber hem hastalar arasında cilt özelliklerinin farklı olması hem de bir taraftan normal yaşlanma süreçlerin devam etmesi nedeni ile işlemin sonuçlarının kalıcılığında farklılıklar olabilmektedir.