Dolgu Enjeksiyonları
Yüzümüzün yaşlı görünmesinde en önemli etkenlerden...
Yıllar içerisinde yüz cildinde oluşan kırışıklık, gevşeme ve sarkmaların yanı sıra yüzün farklı bölgelerindeki cilt altı yağ dokusunun hacim ve yer değiştirmesi aynı zamanda yüz kemiklerinde meydana gelen değişiklikler yüzün yaşlı bir görünüm almasına neden olmaktadır.
Yaşlanmayla birlikte yüz cildine oluşan değişiklikleri geri döndürüp yüze daha genç ve canlı bir görünüm kazandırmak amacı ile yapılan yüz germe ameliyatları hastaların beklentilerine, problemin içeriğine ve yüz ve cilt özelliklerine göre farklı şekillerde gerçekleştirilebilmektedir.
İlk uygulanmaya başlandığı zamanlarda sadece ciltte oluşan fazlalığın çıkartılması şeklinde yapılan bu ameliyatlarda zaman içinde yüzde cilt altında bulunan taşıyıcı dokuların mümkün olduğunca derin planlarda serbestleştirilerek gerilmesinin daha etkili, doğal ve uzun süreli sonuçlar sağladığı anlaşılmış ve yüz germe ameliyat teknikleri bu doğrultuda geliştirilmiştir.
Yüz germe ameliyatlarında genel olarak amaçlanan yüz cildindeki ince çizgiler ve derin katlantıların düzeltilmesi, ciltteki gevşeme ve sarkmaların giderilmesi, çene hattının ortaya çıkartılması ve yüze genç, canlı ve dinlenmiş bir ifade sağlanmasıdır.
Genel olarak 40 yaş altında nörotoksin, dolgu ve non-invaziv cilt gençleştirme yöntemleri ile başarılı sonuçlar alınabilirken daha ileri yaşlarda görsel olarak etkili sonuçların alınabilmesi için mevcut problemin içeriğine göre planlanmış cerrahi müdahalelerin yapılması gerekmektedir.
Günümüzde yüz bölgesinde en fazla tercih edilen ameliyat teknikleri “mini yüz germe”, “orta yüz germe” ve “derin plan yüz germe” olarak adlandırılmaktadır.
Çene hattı, yanaklar ve boyun bölgesinde hafif-orta derecede gevşeme ve sarkma problemi olan hastalarda tercih edilebilen bu teknikte ameliyatın kulak çevresinden ve saç hattından geçen nispeten küçük bir kesi içerisinden ve sınırlı bölgeyi içerecek şekilde yapılması ameliyat sonrası iyileşmenin daha hızlı olmasını sağlamaktadır. Bu teknik özellikle yaşlanmanın belirtilerin ilk başladığı dönemlerde ve nispeten erken yaşlarda oldukça iyi sonuçlar vermektedir.
Özellikle göz çevresi ve yanak bölgesinde oluşan sarkmalarda tercih edilen bu teknikte şakak bölgesinde saç içerisinden yapılan kesi ile yüz bölgesine ulaşılmakta ve cilt ve cilt altı dokular yüz kemikleri üzerinden serbestleştirilerek derin planda gerilme sağlanabilmektedir. Bu yöntem yüzün genelinde ve boyun bölgesinde etki sağlamadığı için genellikle yaşlanma belirtilerinin yeni başladığı nispeten genç yaştaki hastalarda tercih edilmekte ve oldukça iyi sonuçlar vermektedir.
Şakak bölgesinden başlayarak kulak çevresinden dönen ve kulak arkasında saç hattı içinde devam eden bir kesi ile yapılan bu cerrahide geniş görüş altında, derin doku planlarında ve tüm yüz ve üst boyun bölgesini içerecek alanda çalışılarak oldukça etkili ve uzun süreli sonuçlar elde edilmektedir. Bu teknikte genellikle 50 yaş üzerinde, yüz ve boyun bölgesinde belirgin cilt fazlalığı ve sarkma olan hastalarda ideal sonuçlar elde edilebilirken kesi hattının doğal cilt katlantıları içerisinde yapılması yara izinin saklanmasını sağlamaktadır.
Ultherapy – Ameliyatsız Yüz ve Boyun Germe
Göz Kapağı Estetiği – Blefaroplasti